Diyarbakır 'da camide Kur'an-ı Kerim dersi verdiği için 2004 yılında hakkında açılan davanın mahkûmiyetle sonuçlanmasının ardından dün akşam koçbaşıyla evinin kapısı kırılarak gözaltına alınıp cezaevine konulan engelli Kur’an Kursu Hocası Ayşan Orakçı, bugün savcılığın infazını durdurması kararı üzerine tahliye edildi.
Merkez Bağlar ilçesinde bulunan E Tipi Kapalı Cezaevinde tutulan Orakçı, tahliye edildiğinde aile ve sevenleri tarafından karşılandı.
Yaşadığı mağduriyet hakkında cezaevi önünde İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Orakçı, evine yapılan baskındaki tutuma tepki göstererek, olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Baskın nedeniyle mağdur edildiğini ifade eden Orakçı, 24 saat içerisinde yaşadıklarını unutmayacağını belirtti.
"POLİS BASKININDA BİRİLERİNİN CİNNET GEÇİREREK EVE SALDIRDIĞINI DÜŞÜNDÜM"
Polisin eve yaptığı baskını kâbus olarak niteleyen Orakçı, "Polislerin baskınında ben birilerinin cinnet geçirerek, eve saldırdığını düşündüm. Baskından önce çocuklarımın hep biri bir odada ders çalışıyordu. Baskın, çok kötü bir durumdu. Ben polislere böyle yaptıklarının çok saçma olduğunu, adresimin belli olduğunu ve neden böyle bir baskın yaptıklarını sordum. Bana neyle karşılaşacaklarını bilmediklerini söylediler. Polisler çok samimiyetsizdi ve sonradan adliyede de çok samimiyetsiz davranışları vardı. Onlara mağdur olduğumu ve bana ceza veren yargı mensuplarının cezaevinde olduğunu, bir kâğıda bakılarak bu şekilde mağdur edildiğimi anlattım. Onlar da beni alaya aldılar." dedi
"BİZ POLİSLERE NE KADAR ‘TAMAM’ DEDİKSE ONLAR BİZE BAĞIRIYORDU, ÇOK KORKUNÇ BİR DURUMDU"
Baskında art niyetin olduğuna işaret eden Orakçı, "Yıllar önce de evimize gelindi ama böyle gelinmedi. Yani çok kötü bir durumdu. Böyle bir şey yaşanmaz. Nasıl kapıyı çalmadılar? Polissiniz. Önce araştırma yapın, ‘Bu dairede kim yaşıyor’ diye. Komşularımız var, eş dostumuz var. Bunun niye yapıldığını hâlâ çözemedim. Gülünç bir durum zaten. Çocuklarım da mağdur oldu. Hepimiz okul okumuş bilgili insanlarız. Böyle bir durumun oluşmaması lazım. Bir de ben ne yapabilirim ki onlara? Böyle bir baskın yaptılar. Biz polislere ne kadar ‘tamam’ dedikse onlar bize bağırıyordu. Çok korkunç bir durumdu." ifadelerini kullandı.
"BİZDE ŞEHİT VERDİK AMA BİRİNİ MAĞDUR ETMEDİK"
Polisin kendisini rencide ettiğini söyleyen Orakçı, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz ne kadar polislere karşı sakin davrandıysak onlar bize o kadar kaba davrandılar. İlk girdikleri zaman bizi rencide ettiler. İlk girdiklerinde biz ‘tamam, tamam’ diyoruz, onlar ise ‘Ellerini indir, yere yat , yere yat’ diyorlardı. Bizden onlara bir zarar gelmezdi. Polis bana ‘yok biz daha geçen hafta birini şehit verdik’ dedi ben de, ‘Biz de şehit verdik ama birini mağdur etmedik’ dedim. Adaletin gerçekten olmadığını dün hissettim. Kesinlikle adalet olsa böyle bir şey olamaz. Bu olayı şöhret için mi yaptılar, ne için yaptılar? Yetkililerin bunu olayı araştırmasını istiyorum. Gerek yok ki böyle bir duruma. Bugünkü yaşadığım sevinç ile ancak yaşadığım travmayı atlatabilirim. Zaten çocukların durumunu biliyorsunuz. Çok büyük travma yaşadılar."
"SUÇUMUZ OLMADIĞI HALDE BU KADAR CEZA KESİLMESİ VE BU KADAR UZUN SÜRE SÜRMESİ ÇOK ŞAŞIRTICI"
Kendisinin yaşadığı mağduriyeti kimsenin yaşamasını istemediğini dile getiren Orakçı, "Allah bütün Müslümanları korusun, onlar da mağdurlar; sonuçta bir suçları yok. Sadece uydurulmuş bir kağıdın üzerinden yapılan suçlamaların bedeli bu olmamalı. Hakkımda bu suçlamaları yapan yargı mensuplarının kendileri şu an cezaevindeler. Bunu herkes biliyor. Ben sadece Kur’an dersi verdim, başka hiçbir şey yapmadım. Bir de cezamız olmadığı halde bu kadar ceza kesilmesi ve bu kadar uzun süre sürmesi çok şaşırtıcı. Dün, kulakların bu mağduriyete sağır olması nedeniyle umutsuz oldum. Bizi nedense kimse duymaz diye. Ben bugünü beklemiyordum." ifadelerini kullandı.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(9)Ebu Hamza - Bu memlekette cumhuriyet kuruldu kurulalı adaletin A'sı yok. Laik sistemin namlusunda devamlı Müslümanlar olagelmiştir ve bu halen günlük tutuklamalar devam etmektedir. Hapishanelerde halen Fetöcülerin tutuklayıp yargıladıkları Müslümanlar var. Ama MÜSLÜMANLARI ÖLDÜREN RUS AJANLARI VE PİLOTU İSE kanun hükmünde kararnameler ile serbest.
Ali - Bir yorumcu demişki şerefsizler. Eğer haber
doğruysa aynen katılıyorum!. Bir müslüman
polis bu şekilde bir müslümana davranmaz.
Şüpheli bir durum..
Veysel Karakus - Polis baskınında böyle davranılması normal. Polisler neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar. En ufak tedbirsizlikte canlarından oluyorlar. Normal prosedür bu.
Ankaralı - He yav biz de yuttuk Veysel efendi. Bir kadın polislere saldırı mı yapacak?
Ezber - Böyle davranmanın nesi normal. Bunlara gelen bilgide 2004 yılından devam eden bir dava olduğu, sebebi, tutuksuz yargılanan bir engelli kadın olduğu yazmıyor mu?
Yer Diyarbakır, suçlu Müslüman insan diye böyle davranılmaz.
Ülkede adalet olmadığında, hukuk olmadığında bir gün hepimizin başına gelecek bu tür şeyler..
Polisin işi elbette riskli ona göre de titiz ve dikkatli davranacak, hunharca değil..
Bilal B. - Dindar görünümlü Laik Erdoğan istiyor ki herkes Kur-an'da ki sadece ibadet ayetlerini okusun, adalet hak hukuk şeriat ceza hüküm gibi ayetleri sakın kimse okumasın/öğrenmesin.
Ali - Şerefsizx adi kafirler kurana mı müslümana mı neye karşısınız savaşta ölseniz şehit mi olacağınızı sanıyorsunuz ahmaklar
Hüseyin - Müslüman birine kafir demek yakışı kalmaz bir Müslümana o kimseler ben Allah'a inanmiyorum demiyor.
Murat - Ya bacım canım kareşim işte senin yaşadığın bu durumu pek çok Müslüman bacılarımda fetö bahanesi ile yaşıyor ve madur oluyorlar üstelik sizi gene serbest bırakmışlar ,nuhusalı bebekli kadınlar çocuklarının gözü önünde bağırta bağırta götürüldüğünü pek çok kişi şahittir. etrafında.Dediğiniz gibi adalat ve merhamet yok.ee bunu en tepedeki derse merhamet yok diye tabandaki neler yapar neler.
Yusuf Kenan - Türkiye de de her kesimin bir kısmında Vietnam sendromu yaşanıyor olabilir mi? h
Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.