Kâbe’yi örnek alan Müslüman evlerinin temizliğine önem veren ilahi vahiy bunu şöyle beyan eder: “Hani biz İbrahim’e evinin yerini belirtip hazırladığımız zaman şöyle emretmiştik: “Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler rüku ve sücuda varanlar için evimi tertemiz tut” ( Hac 26)
Müslümanın evi Allah’a ibadet edilen temiz mekânlardır. Özellikle küfri kanunların yürürlükte olduğu cahiliye toplumlarında Müslümanların içinde yaşadıkları evleri bir mescid bir ibadet mekânına dönüşmüştür.
Resulullah: Bir zaman gelecek ki, insanlar mümin olarak geceleyip kâfir olarak sabahlayacaklar” buyurmuştur. Müslüman bir ailenin fertleri birbirlerini küfre ve şirke davet etmeyeceklerine göre bu nasıl olacak, insanlar rüyalarında mı kâfir olacaklar diye düşünmüştük. Ve anlayamamıştık bu nebevi buyruğun hikmetini. Fakat yabancı girmesin diye evlerine kapı yaptırmalarına rağmen televizyon vasıtasıyla binlerce yabancıyı evlerinin baş köşesine oturtan küfrün ve fuhşiyatın yüzlerce örneğini sergileyen iğrenç filmlere gözlerini ve gönüllerini açan ve yukarıda belirttiğimiz gibi evlerini gece kulübüne çeviren günümüz insanını görünce buradan ne murad edildiğini anlayabildik.
Sık sık Euzubillahimineşşeytanirracim diyerek şeytandan ve şeytanın vesvesindenAllah!a sığınan şahıslar baş köşeye koydukları televizyonla seyrettikleri programlarla tasvip etmedikleri şeylere gözleri ve kulaklarını açıyorlar.
Şeytan ve dostlarından Allah’a sığınmaları gereken Müslümanların yaşadıkları evler birer küfür değil birer hidayet mekanı olmalıdır. Nitekim aşağıdaki ayeti kerime “Kâbe-i Muazzamanın bu vasfını şöyle zikretmektedir.
“Gerçek şu ki, insanlar için ilk kurulan ev ( Mekke ’de) o kutlu ve bütün insanlar için hidayet olan Kâbe’dir“ (Ali İmran, 96)
“Hani biz İbrahim’e Evin (Kâbe’nin) yerini belirtip hazırladığımız zaman (şöyle emretmiştik) Bana hiçbir şeyi ortak koşma, tavaf edenler kıyam edenler rüku ve sücuda varanlar için evimi tertemiz tut” (Hac, 26)
Bu ayeti kerimede kıyamı sadece Allah’ın huzurunda kıyama durmak şeklinde anlamamız gerekir. Nitekim böylesi bir kısır anlayışa sahip olanlar Allah’ın huzurunda kıyama durarak namazlarını kılmakta fakat sokağa çıktıkları zaman karşılaştıkları birçok münker karşısında boyunları bükük bir tavır sergilemektedirler.
Oysa Müslümanların kıyamı bütün bir yaşantılarını kuşatan bir kıyamdır. Allah’ın huzurunda kulluk onuru ve kulluk izzetiyle kıyama durdukları gibi bütün münkerler karşısında da aynı onur ve izzetle kıyama kalkmaları kıyama durmaları gerekmektedir.
Toplumsa içeriği olan böylesi bir kıyam ile de mükelleftir. Nitekim Kâbe-i Muazzamanın Müslümanlar için en önemli vasıflarından birisi de dünya Müslümanları için bir kıyam şeytan ve dostlarına karış bir ayaklanma yeri olmuştur.
Cahiliye döneminde yaşayan Müslümanlar için bu Müslümanların yaşadıkları evler birer kıyam merkezi durumundadır. Genel kıyamın kalkış merkezi Kâbe-i Muazzama olduğu gibi ferdi kıyamın kalkış merkezi de bu Müslümanların yaşadıkları ve İslam’a göre şekillendirdikleri İslami vasıflarla bezendirdikleri evlerdir.
(Kadının Onuru, Mehmet Alagaş, İnsan Dergisi yayınları)
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Milli Gazete Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Milli Gazete hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Milli Gazete editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Milli Gazete değil haberi geçen ajanstır.